Saturday, September 29, 2012

Çok gülen çok ağlarmış lafı hakkında

Bugün yine bi şeyler saçmalıcam ama ondan önce bulduğum bi şeyi söyliyim eğer başlığı atarsanız yazı bir şekilde devam ediyor daha güzel oluyor. Okulda hep önce yaz sonra ona göre başlık bulursun falan derler. Bence başlığı başta koyarak yazının sınırlarını belirlemiş oluyoruz ve daha kolay oluyor sonunu getirmek.

Neyse bugün çok gülen çok ağlarmış lafı üzerinde biraz yorum yapmak istiyorum ama konu nelere gider şimdiden kestiremiyorum.

Hani böyle arada çok gülersiniz ya.. Biri konuşsa gülersiniz sussa daha fena gülersiniz. Ne biliyim belki en iyi anlaştığınız üçlüdür ya da dörtlüdür neyse sayının pek fazla bi önemi yok. Genelde bu ortamda çok mutlu olursunuz, gülmekten karın kası falan yaparsınız. Her şey iyi hoş gidiyodur ama bi anda aklınıza "Çok gülen çok ağlarmış" lafı gelir. Gülüşünüz seviyeli olarak düşer, düşer ve biter...

Ee hani gülüyoduk, heves falan kalmadı içimizde. Ne kadar saçma saçma lafları var toplumumuzun. Sanki hepsi morali bozmaya yönelik. Başka işleri yokmuş da saçma laf üretmek için çalışmışlar. Sanki seviçliyken bizi üzüntülü moda sokmak için uğraşmışlar bunca yıl. Neyse şimdi olaya dönelim gülüş bittikten sonra acaba nasıl ağlıcam, nolcak ağlıcam, sevgilimden mi ayrılcam ağlıcam, biri mi ölcek ağlıcam, şunu yapmadan ölcem ona mı ağlıcam. Haha sapıttım son cümlede ölcem ona mı ağlıcam dedim ya neyse konu uçmasın.

Noldu beyin kötü düşüncelerle doldu. Geçen yazdığım düşünce gücü ile ilgili yazıyla bi bağlantı oldu bu noktada. Eğer kötü düşünürsek bu bi şekilde gerçekleşir ve ağlarız. Ne oldu yine saçma bi kanı yüzünden başınıza gelmeyen kalmadı üstelik kanı haklı çıktı..

Düşünce gücü yine söylüyorum ama çok önemli bir güç. Kullanmayı öğrenin. Mesela para parayı çeker derler. Siz bu lafı kendinize hep söylersiniz ya da söylemeyin tam anlamıyla inanın buna, sonuç bu kanıyı haklı çıkarırsınız. Az çok anladınız heralde toplumsal kanıların mantığını sadece sizin düşünce gücünüzden beslendiklerini falan.

Bu gidişle toplumsal kanılar yüzünden bu bloga baya yazı yazcam gibi duruyor.
Friday, September 28, 2012

Plasebo etkisi ve düşünce gücü

En büyük güç düşünce gücüdür ama kimse onu kullanmayı bilmez.
Her yazıya bir söz buluyom aslında kolaymış özlü söz falan sahibi olmak.

Plasebo etkisini açıklıyım hemen bilmeyen arkadaşlarımız olabilir. Bi ilaç düşünün hiçbir etkisi olmasın ama siz o ilacın sallıyorum ağrılarınızı dindirdiğine inanın ya da doktor mesela -buse al şu ilacı farmakolojik olarak şu şeylere karşı bla bla desin. Ve ilacı aldıktan sonra ağrılarınızı hissetmeyin.

Çok basitçe özetlemeye çalıştım anladınız heralde. Bu arada "aaaa geçen filmde adam hap alıyodu ama aslında plaseboo" sesine de duydum. Aynen öyle.

Düşünce gücünün ne kadar etkili olduğunu görmüş oldunuz. Olay sadece plasebo etkisi değil sadece diğer olaylarla bağlantı kurmak için ve konu havada kalmasın diye plaseboyla başladım.

Gelelim düşünce gücünün etkilerine; 16 yaşındaki biri kendine durmadan 1 cm bile uzayamam artık geçti falan  dediğini düşünün soralım nerden biliyosun diye doktora gittim kemik yapım böyleymiş doktor uzayamazsın falan demiş buna. Doktorsun sen be düşünce gücünden hiç mi anlamıyosun. "Olsun benim master'ım var" sesini de duydum. Neyse konu bölünmesin. Sonra ne olmuş bunun bütün düşünceleri uzayamama üstüne kurulmuş. UZAYAMAMIŞ!

Mesela toplumsal olarak bazı inançlar var bunlar çok etkili düşünce gücünde. NBA'de 2.15 olan adamlar var bunlar küçükken basketbol oynadıkları için mi boyları 2.15 oldu yoksa basket oynamasalar boyları 2.08 mi olacak insanlardı.
"Basketbol boy uzatır" lafını hatırlayın siz basketbol oynadıkça aha boyum uzuyo falan diye kendinize iyi telkinlerde bulunursunuz gaza gelirsiniz uzarsınız falan belli ölçüde.

Diyelim toplum içinde bir kanı var bilimsellikle alakası yok. Sallıyorum sabah kalktığınızda hava kapalıysa günün kötü geçicek, yok rüyanda top görürsen takımın gol atmıyacak falan dediler size. Siz sabah kalktınız hava kapalı direk kötü düşüncelere kapıldınız ve düşünce gücünüzle günü berbat ettiniz. Ne oldu saçma bi kanı yüzünden, düşünce gücünüzü doğru kullanamadığınızdan dolayı gününüz kötü geçti. Afedersiniz de kanıyı haklı çıkardınız be.

Mesela geleceği görmek derler ya rüyalara. Sadece sizin onu düşünmeniz ve düşünce gücünüzün çevreye etkisi yüzünden o olay gerçekleşir. Sonra ne olur rüyalarımla geleceği görüyorum derler.

Bi de rüyalar tersine çıkar diyen insanlar var. Buna eğer inanıyosa bu insanlar gördüğü rüyanın tersini düşünüp çevreye yayar bunu düşünce gücüyle, sonuç: tersi gerçekleşir.

Düşün, düşün, düşün.
Gerçeklik, sadece düşündüğün şeylerden oluşur. Sadece biraz zaman alır.
Thursday, September 27, 2012

Sakin kafayla blog oluşturmak


Pek ihtimal vermediğim olay. Gündelik işleri yaparken aay bloggerdan ay wordpressten blog açıp yazı gönderiyim falan diye düşünmek çok saçma.Çünkü blogu, düşünen, olaylar hakkında farklı yorum getiren biri açar. Ütü yaparken ay twitter hesabı alıyım aykut'u takip ediyim beni takip etmezse unfollow yapiyim demek bu devirde neyse de blog oluşturmak o kadar sıradan değil be. Farklı yorum demiştim az önce "Ay ben ütüyü kıyafetleri yıkamadan yaapıyorum" sesini de duydum merak etme. Sen anca öyle yaparsın zaten.

Ütüyü bitirdim hemen tivit atiyim at ama blog oluşturma. Bir gün gelecek blogger apaçi mekanı olacak ondan korkuyorum.

Ütü yapan elemanı öldürdüm az önce artık rahat olabilirsiniz.

İnsanın kafası karışık olunca çok güzel fikirler geliyor aklına. Çocukluktan beri sakin olmazsanız mantıklı düşünemezsiniz diye öğrettiler. YALAN! Afedersiniz de bu yaşınıza kadar mantıklı düşündünüz de ne oldu sakinken. Ama birisine sinirlendiniz, kafanız bi şeye takıldı; her fikri en ince ayrıntısına kadar düşünürsünüz, değerlendirirsiniz ve karar verirsiniz. Aklınıza değişik fikirler gelir, uygulamak istersiniz ve bi şekilde hayata geçirirsiniz. Benimde aklıma blog oluşturmak geldi.

Neyse çok teorik mi oldu ne? Örnek veriyim şu kafasına elma düşen adam var ya Newton sizce sakin kafayla ayy hava ne güzel dışarda takılak bugün diye mi o ağacın altına oturdu yoksa sevdiğine vermedikleri için mi ? Bence -sen bilim adamısın hiç popüler bi meslek değil olmaz kızımızı sana vermeyiz dediklerinden sonra gitti kafası karmaşıkken bi elma düştü önce elmayı ikiye böldü eski sevgilisini düşündü bi zamanlar bir elmanın yarısıydım dedi diğer yarısını havaya fırlattı ama biraz havalandıktan sonra yere düştü sonra tekrar attı yine yere düştü. O zaman anladı yer çekiminin olduğunu.( Olability si çok yüksek bu olayın )


Sakin kafa sakin insanda bulunur ama bu devirde sakin insan bulmaya çalışırken bile öfkeleniyor insan. Bu da benim bir sözüm olsun güzel oldu heee.